Müzeyyen Eser

Müzeyyen Eser

 

15. Mart-1976 Isparta doğumluyum.

Yazma tutkum aslında hatıralarımı sevmemden kaynaklansa da, unutkan bir balık kadını olmam  beni çılgınca yazmaya sevk etti yıllardır.

  Yazarlık ne eğitim, ne de bir üniversiteye tabi olmadığı için, allah vergisi olan bu yönümü kitap yazmaya dönüştürdüm, kendimi bu konuda gayette başarılı buluyorum.

Ömrümde geçen süre zarfı içinde öyle şeyler yazmışım ki,zaman zaman okuduğumda ben bile şaşırıyorum.

Sizde şaşıracaksınız eminim...

    Küçük yaşta evlilik yapmak gibi bir hataya düştüğüm için eğitim hayatım çok parlak değil.

Yarım bıraktığım tahsil hayatımdaki eksik yönümü, bulduğum her kitabı okuyarak kapattım.

   Değme okumuş insana taş çıkarırım evelallah.

  Bunu kitaplarımı okuyanlar yakinen bilirler.

   Okullar bitirip, kendini ifade etmekte zorluk çeken insanlardan farkım, kendimi ,okuduklarımı ve yazdıklarımı çok güzel ifade ediyor olmam.

   Hayatta yenilgilerime karşı silahım kalemimdi.

İsyanım,mutluluğum, özgürlüğüm, aşkım, başkaldırım hep kalemle can buldu.

   Kaleme ve kâğıda olan aşkım çocuk yaşlarımda başladı aslında.

   Lise ikiden terk ettiğim okulum bile bana çok şey kattı.

Tahsil yapıp boş insan olmak da var hayatta, ben eğitimin önemli olduğuna son derece inanmama rağmen, yüksek tahsil yapmamanın bir eksiklik olmadığını,insanın okuyarak kendisine çok şey kattığını savunan birisiyim.

Okumak ve yazmak benim ibadetim.

Bunların yanısıra dünyada bana verilmiş iki nimetime ,yani çocuklarıma, dört ay önce bir yenisi daha eklendi çok şükür. Torunum...

Aramızda 16 yaş fark olan bir kızım, 23 yaş fark olan birde oğlum var ,servetim onlar benim...

Üç kız kardeşin ikincisi ve en aykırı olanı malûm benim.

Yoksa bu şekilde delilik yapar mı insan?

Yaşadığı iyi kötü herşeye, kağıdı kalemi şahit eder mi?

Otuz yıla yakın günlük tutar mı?

Anlayacağınız yazma ve okuma sevdalısı, kendince çok bilmiş, hazır cevap,biraz saftirik,aklına her eseni yapmak isteyen çılgın bir kalemim.

Beni sevip sevmemek ,kitaplarımı okuyup okumamak size kalmış...Şunu da belirtmek isterim, fazla dürüst olmam ,çok zaman can sıkıcı olabiliyor.

Bende diyorum ki,dürüst olduğum için kaybettiğim ne varsa canı cehenneme.

Diyeceğim o ki, benden çok yok,türünün son örneği,delinin tekiyim.

Ve ben ,beni seviyorum, hatırı sayılır sevenim olduğu kadar sevmeyenler de vardır mutlaka.

Tek düsturum var hayatta SEVMEK!!!!

BENİ KİMSE SEVMESE BİLE, BEN SEVMEKTEN VAZGEÇMEYECEĞİM....

Saygı ve hürmetlerimle ...

 

MÜZEYYEN ESER.