sudan yansıyor yüzün göz yaşlarımın birikintisindesin tek başıma biriktirdiğim uzanıyorum eğilip usulcaÖpmek istiyorum ellerini tutuşuyor taşıyamıyor yüreğim bırakıyorum seni birden ...
bu kitap paha biçilmez altın zümrüt karışımı bir kolye değerindedir zincir demedim zincir zalimin zulmünün simgesidir nasıl zincir diyebilirim ki yıllardır o zinciri kırmaya parçalamaya ...
tufan ailesinden yaşayan kimsenin olmadığı bir kişidir annesini ve babasını daha küçükken kaybetmiştir askerlik dönüşü memleketinde gideceği kimse yoktur o da arkadaşının olduğu yere ...
akşamları her gölge bir deve dönüşürdü sokaklarda her kuytu haydut yatağına her fısıltı çığlığa her heyecan gözyaşına sokaklarda hayaller buğulu bir perdeyle gölgelenir huzur silinir ...
ah sonuçta nesiniz siz yazılarım ve resme dökülmüş düşüncelerim biraz önce öylesine alacalı bulacalı genç ve kötücül beni hapşırtan ve güldüren dikenler ve gizli baharatlarla öylesine ...
oylarınızla beni mahk m ettiniz atinalılar ve eğer bu karar karşısında kırılmışsam bunun nedenleri var en başta bunu bekliyordum ve beni asıl şaşırtan yalnızca oyların böyle yakın olması ...
Ömer hayyam xi yüzyılın ilk yarısında bazı kaynaklara göre 1040 bazı kaynaklara göre 1044 yılında horasan ın nişabur kentinde dünyaya gelmiştir doğum yerinin nişabur değil de Şemsad adlı ...
aradan bir birkaç ay geçmişti ki ağrılar yeniden başladı geceleri uyuyamıyor acılar içinde kıvranıyordu yüzündeki tebessümü gönlündeki neşesini kaybetmişti yeniden ilaçlar aldık daha ...
Özgürlüklerine kavuşanlar sabahattin ali nin aldırma gönül şiirindeki mapus yata yata biter cümlesini mahpus kaça kaça biter şekline çevirdiler siyasi tutsaklık var oldukça bu romanda ...
bu gece boz bulanık bir sıcaklıktan soğuk bir şehirlerarası otobüs camına doğru aldığın soluğunu sıcak yatağında vererek uyanıyorsun her şeyin bir rüya olduğunu anlaman çok uzun sürmüyor ...
diyalog gazetesi ndeki köşe yazılarından da tanıdığımız mehmet gündoğan bizleri bir yolculuğa çıkarıyor alışık olmadığımız bir dille metafizik felsefe ve İslam literatürünü samimi bir dayı ...
sorma sarhoş öldükten sonra o köpek onun mezarının başında ağlaya ağlaya öldü ben bir köpeğin böyle ağladığını hayatım boyunca duymadım heç bir şey yemedi hayvan su bile içmedi zavallı ...
fyodor mihayloviç dostoyevski d 11 kasım 1821 jülyen 30 ekim moskova ö 9 Şubat 1881 jülyen 28 ocak sankt peterburg rus roman yazarı Çocukluğu sarhoş bir baba ve hasta bir anne arasında ...
burası İstanbul Ümraniye bütün yoksunluklar yoksulluklara rağmen bir zamanlar gökkuşağı renginde yağardı yağmurlar yıkanırdı yer gök o renklerle bir uçtan diğer uca boyanırlarken tek bir iz ...
aşkla feveran edip savrulup durdum can çekiştim ama sonunda hayata tutundum Öğrendim ki öğrenmem gerekliydi yaşamadan yaşlanılmayacağını yaşlanmanın fiziksel çöküş değil bilişsel yükseliş ...
her öykünün bir şiiri vardı ve her şiir insanı delip geçen bir yaşanmışlıktı yaşanmışlıklar hafızanın insana oynadığı oyunlarla yeni yeni kılıklara giriyor suda gözü yaşlı bir balık ...
stefan zweig d 28 kasım 1881 ö 22 Şubat 1942 petropolis rio de janeiro avusturyalı romancı oyun yazarı gazeteci ve biyografi yazarı roman öykü tiyatro deneme şiir seyahat anı türlerinde ...
3320 içerikten 3120-3144 arasındakiler gösteriliyor.
Kitaplar